Öğrencilerimiz oratoryo çalışmasını sergilerken....
***Emek gösteren tüm öğrencilerime teşekkür ederim...
7 Aralık 2011 Çarşamba
6 Aralık 2011 Salı
özümüz,kültürümüz
Kültür; bir milletin geçmişten devraldığı, kendilerinin de bir şeyler ekleyerek gelecek kuşaklar aktardığı bütün maddi ve manevi değerlere denir. Kültür bir milletin geçmişidir, geleceğidir, geleneğidir, göreneğidir, tarihidir, bayrağıdır, marşıdır, türküsüdür, şarkısıdır, şiiridir, sanatıdır. Kısacası o milleti millet yapan bütün değerleridir.
Öncelikle; Ata’mızın çok büyük zorluklar arasında kazandığı bu cumhuriyeti, bayrağı ve Türkçeyi korumalıyız. Türkçemizin unutulmuş, kaybolmuş bir hale gelmekten kurtarmalıyız. Başka dillerin etkisinde kalmamalıyız.
Tarihi eserlerimize, yapıtlarımıza sahip çıkmalıyız. Bu eserlerin yapımında birçok kişinin görev aldığını unutmamalıyız. Bir eserin ne kadar çok işlemden geçtiğinin farkına varmalıyız. Büyük bir eserin yapımından önce en mükemmel seviyesine ulaşabilmesi için kaç kere düşünüldüğünü çok iyi bilirim. İşte bu yüzden sanata ve sanatçıya önem vermeliyiz.
Yurdumuzda bu kadar güzellik olduğu için sevinçliyim. Ama tüm bu güzelliklerin restorasyon, temizlik ve tamir işlerine devlet yetişemeyebilir. İmkânlarımız doğrultusunda, devletimize bu konularda yardım etmeliyiz.
Söz konusu eserlerin görüntüleri de çok önemlidir. Öyle ki, tarihi yerlerin çevre dokusu ilk yapıldığı zamanki gibi durmuyor. İşte bu değişmeleri olabildiğince azaltmalıyız.
Tüm bu zengin tarih, bizden sahip çıkmamızı istiyor. Bu eserler sahip çıkmalı, kültürümüzün yozlaşmasını önlemeliyiz.
Kültürümüzün, diğer kültürlerin etkisinde kalmasını önlemeliyiz. Gelenek ve göreneklerimizde kutlanan günleri kutlamalı, önemli günlerimizi unutmamalıyız.
Unutmayalım ki; tarihte kültürüne bağlı olan milletlerin dimdik, birlik, beraberlik içinde hayatına devam ettiği görülmüş; kültüründen uzaklaşan, kültürüne yabancılaşan milletlerin ise tarihten silinip gittikleri görülmüştür.
Furkan Enes Demir 7-C80.Yıl Cumhuriyet İlköğretim Okulu
yaratılanı severim,yaratandan ötürü
Öncelikle hayat nedir? İşten,güçten, dertten, tasadan bir kafamızı kaldırsak anlayabiliriz,
hayatı.Hayat renk renk elbiseler alarak zengin arkadaşlarına yapmacık gülüş değil aslında;
fakir ama gururlu insanların odununu bulmak için soğuğa güçlüklere ğöğüs gererek evin içini bir nebze ısıtmasıdır.Bir nebze soluk alıp,o mutluluğu kalbinin en derin yerlerinde hissetmesidir.Buradaki amaç zengin-fakir ayrımı yapmak değildir.Yuvasına bir kaç buğday parçası vb.götüren karınca bile zengindir,aslında.İşte bu söz biraz sonra kaleme alınan sözlerde açıklık kazanacaktır.İnsanlar hep kibirinden kaybetmiştir. İşte tek yapılan o siyah,
o beyaz,yakışıklı,çirkin... Yunus Emre’nin bu sözü”Yaradılanı severim Yaradandan ötürü’’aslında rehber arayan insan için ne nicelikli bir söz...
Allah verdiği akıl insanlarda değil hayvanlardadır.Bazen bir kedi ile köpek,bazen
bir deve ile kuşlar çok iyi anlaşabilir çünkü; onlarda kural yok sen uzun sen kısa ayrımcılık yok,ama bir hastaneye gidsek bile ayrım olmuyor mudur? %90 oluyordur.İşte aynen bu sözde de herkesin eşit olduğunu onu sevmek için tek ve en önemli neden yaradandan dolayı değil midir?
Rauf Demirel 8-C
80.Yıl Cumhuriyet İlköğretim Okulu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)